Güler, “Planlı tatbikatlarımızdan biri olan Denizkurdu tatbikatımız ile deniz kuvvetlerimiz ve bağlı komutanlıkların, harekatı sevk ve idare etkinliğinin değerlendirilmesi, karargah personeli ve tatbikata katılan unsurların çok tehditli ortamda muhakeme öngörü ve karar verme yeteneklerinin geliştirilmesi, hava ve deniz kuvvetleri unsurlarımız arasında müşterek çalışabilirlik usullerinin denenmesi amaçlandı. Bu kapsamda Denizkurdu tatbikatında, deniz kuvvetlerimizin sergilediği üstün performans, kuvvetlerimiz arasındaki yüksek iş birliği ve koordinasyon, personelimizin eğitim seviyesi, sürekli geliştirilen yerli ve milli savunma sanayimizin ürettiği sistemlerimizin etkinliği ile personelimizin bu sistemleri kullanma mahareti, büyük bir memnuniyetle müşahede edildi. Bu tatbikata, deniz kuvvetlerimizin en büyük platformu olan TCG Anadolu ve Atmaca güdümlü mermimiz ile teçhiz edilmiş en yeni platformumuz TCG İstanbul fırkateynimiz de katıldı. TCG Anadolu’nun komuta kontrol ve amfibi harekât performansını gururla izledik.” ifadelerine yer verdi.
TCG Anadolu’ya yakın zamanda insansız hava araçları ile harekat icra etme yeteneğini de kazandıracaklarını söyleyen Güler, tatbikatla ilgili “Bu faaliyetten alınacak dersler çerçevesinde, önümüzdeki tatbikatların da aynı şekilde başarıyla gerçekleştirileceğine yürekten inanıyorum.” dedi.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “Burada ayrıca bir hususu da bilhassa vurgulamak isterim, dost ve müttefik ülke temsilcilerinin, bu gibi tatbikatlarda Donanmamızın başarılarından ve sahip olduğu üstün niteliklerden övgüyle söz etmeleri de bizim için ayrıca gurur vericidir. Bu vesileyle, tatbikatın tüm planlama ve icra safhalarında büyük bir özveriyle görev yapan başta Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’mızın seçkin personeli olmak üzere Hava Kuvvetleri Komutanlığı’mız ile Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın kıymetli personeline, üstün gayretlerinden dolayı teşekkür ediyorum. Sizlerin de yakından takip ettiği üzere bugün, istikrarsızlığın ve belirsizliğin hat safhaya çıktığı bir güvenlik ortamından geçiyoruz. Bu kaotik ortamda ülkelerin güvenliğinin sağlanması, her zamankinden daha zorlu bir hal almıştır. Dolayısıyla çok boyutlu ve karmaşık hale gelen bu güvenlik ortamı ve yakın coğrafyamızda meydana gelen gelişmeler, Türk Silahlı Kuvvetleri’mizin her an harekata hazır, etkin ve caydırıcı bir güç olmasını ve bu gücünü pekiştirmesini zorunlu kılmaktadır. Bunu sağlamak için gerçekleştirilen tatbikatlarda, personelin muharebe şartlarına uygun olarak en iyi şekilde eğitilmesi vazgeçilmezdir. Bu doğrultuda sayısı ve kapsamı her geçen yıl artan tatbikatlarla, kahraman ordumuzun karada, denizde ve havadaki etkinlik ve caydırıcılığını daha da güçlendirmekteyiz.” dedi.
Silahlı kuvvetlerin, son eğitim yılında 89 ulusal ve uluslararası tatbikat icra ettiğini belirten Güler, “Fiili safhası 9 Mayıs’ta başlayan ve 30 Mayıs’a kadar devam edecek olan Efes tatbikatımız da çok geniş bir uluslararası katılımla icra edilmektedir.” açıklamasında bulundu.
‘EĞİTİMLİ BİR ORDU SAVAŞIN YARISINI KAZANMIŞ DEMEKTİR’
Bakan Güler, tatbikatların askeri eğitimin zirvesi ve ekip ruhunun pekiştirilmesi olarak niteleyerek, “Şu hususa özellikle dikkat çekmek isterim ki, birlikte çalışabilme yeteneği, ekip olmanın aynı hedef ve ideale yönelmenin önemli bir göstergesidir. Siz, kıymetli silah arkadaşlarımın da askeri eğitimin zirvesi olan tatbikatları, mesleki deneyimlerinizi geliştirmeniz ve ekip ruhunuzu pekiştirmeniz açısından bir fırsat olarak görüp en iyi şekilde değerlendirmenizi bekliyoruz. Unutmayınız ki, eğitimli bir ordu savaşın yarısını kazanmış demektir. Bilgi ve becerilerin sürekli tazelenmesi, yenilenmesi ve geliştirilmesi başarının temel unsurudur. Bu yönüyle iştirak ettiğiniz her tatbikat; yeni bir deneyim, yeni bir başarı hikayesine giden yolun da ilk adımıdır.” ifadelerine yer verdi.
Türkiye’nin yaşanan tüm badirelerden her zaman güçlenerek çıktığını vurgulayan Bakan Güler, “Cumhuriyetimizin ikinci asrına, Türkiye Yüzyılı hedefleriyle güçlü ve emin adımlarla başlamıştır. Milli Savunma Bakanlığı’mız da ülkemizi geleceğe güvenle taşımak ve cumhuriyetimizi ilelebet payidar kılmak için son bir asrın en kapsamlı ve en yoğun faaliyetlerini icra etmektedir.” dedi.
MAVİ VATAN AZİM VE KARARLILIKLA KORUNMAKTA
Konuşmasının devamında deniz kuvvetlerinin önemine değinen Bakan Güler, “Bu süreçte Deniz Kuvvetlerimiz de, Mavi Vatanımızdaki hak ve menfaatlerimizi azim ve kararlılıkla korumakta, Atlantik’ten, Hint Okyanusu’na kadar al bayrağımızı şerefle dalgalandırmakta, üstlendiği uluslararası görevler ile bölge ve dünya barışına önemli katkılar sağlamakta, insani yardım faaliyetlerinde de etkin bir rol üstlenmektedir. Şüphesiz ki tüm bu faaliyetlerimizi, nitelikli insan kaynağı ile geniş imkan ve kabiliyetlere sahip güçlü donanmamız sayesinde başarıyla yerine getiriyoruz. Nitekim, gerginliklerin savaşa dönüştüğü Karadeniz’de güvenliğin sağlanması ve sürdürülmesinde, Akdeniz’de komşumuz olan Libya’da istikrarın tesisi ve krizin çözümünde, Aden Körfezi, Somali açıkları ve Hint Okyanusu’nda deniz haydutluğu ile mücadelede, güçlü bir deniz kuvvetlerine sahip olmanın ne kadar önemli olduğu bir kez daha görülmüştür. Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizin enginlere ulaşması ve hakkını hukukunu koruması için güçlü bir deniz kuvvetlerine sahip olmamız gerektiğinin bilinciyle çalışmalarımızı artan bir gayretle sürdüreceğiz.” ifadelerine yer verdi.