İstanbul Barosu’ndan Kadına Yönelik Şiddet Açıklaması
İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi Sözcüsü avukat Birsen Baş Topaloğlu, kadına yönelik şiddet vakalarında İstanbul Sözleşmesi’ne vurgu yaparak, “Sözleşmeden çıkılması kadına şiddet vakalarında bir kırılma noktası oldu. Bir diğer kırılma noktası da toplumda af olarak algılanıp cezasızlık algısı oluşturan ceza infaz düzenlemeleri…” şeklinde konuştu.
“KADINLARIN CAN GÜVENLİĞİNİ SAĞLAMAK DEVLETİN YÜKÜMLÜLÜĞÜDÜR”
“İster İstanbul Sözleşmesi yürürlükte olsun veya olmasın, ister koruma tedbir kararları olsun veya olmasın kadına şiddeti ve kadın cinayetlerinin önlemek ve kadınların can güvenliğini sağlamak devletin yükümlülüğüdür ve devlet önlemediği/ önleyemediği tüm cinayetlerden sorumludur” diyen Baş Topaloğlu ifadelerine devam etti.
“ŞİDDET MAĞDURUNDAN KENDİ İMKANLARIYLA KORUNAMAZ”
Rengin Temoçin’in haberine göre, avukat Baş Topaloğlu, “Neden olaya özgü tedbir kararları verilmiyor” diyerek, “Sıradan ve belirli birkaç tedbir kararı veriliyor ve bu kararların da hiçbir etkinliği olmuyor. İkinci neden tedbir kararlarının doğru düzgün bir müeyyidesi yok. Üçüncü ve en önemli neden ise tedbir kararlarının sadece kâğıt üzerinde kalmasıdır. Şiddet mağdurundan kendi imkânlarıyla korunmasını beklemek cinayetleri ve şiddeti durdurmaz” açıklamalarını yaptı.